Cuma hutbesi: Rabbimiz müminleri yalnız ve yardımsız bırakmaz
Din Hizmetleri Genel Müdürlüğünün hazırladığı bu haftaki Cuma hutbesinin konusu “Rabbimiz, müminleri yalnız ve yardımsız bırakmaz” olarak belirlendi.
Önümüzdeki Salı günü Kahramanmaraş merkezli meydana gelen ve millet olarak büyük acılar yaşadığımız depremlerin yıl dönümü. Cenâb-ı Hak, afetler sebebiyle ahirete irtihal eden tüm kardeşlerimize rahmet eylesin. Yaralılarımıza acil şifalar versin. Rabbimiz bir daha böyle acılar yaşatmasın. Milletimizi ve tüm insanlığı her türlü afetten muhafaza buyursun.
Tarihte olduğu gibi millet olarak, altı Şubat depremlerinden sonra da asrın birlikteliğini gerçekleştirerek insanlığa örnek olacak bir kardeşlik destanı yazdık. Bütün zorlukları hep birlikte aşmaya çalıştık. Gönülleri yıkılan, umutları kaybolan kardeşlerimize devletimiz ve âl-i cenâp milletimiz bütün imkânlarını seferber etti. Aziz milletimiz, bu kardeşlerimize evlerinin, iş yerlerinin ve gönüllerinin kapılarını sonuna kadar açtı. Ülkemizde ensar muhacir kardeşliği âdeta yeniden vücut buldu. Yurt içi ve yurt dışında düzenlenen yardım kampanyalarıyla iyilik köprüleri kuruldu.
Nice zorlukların ardından gelen bu gecede Peygamber Efendimiz (s.a.s), İsrâ ve Miraç olmak üzere iki büyük hadise yaşamıştır. İsrâ, Allah Resûlü (s.a.s)’in Mescid-i Harâm’dan Mescid-i Aksâ’ya yaptığı mübarek yolculuğun adıdır. Miraç ise Mescid-i Aksâ’dan Allah’ın sonsuz kudretini temaşa etmek için semaya yükselişidir.
Bizler, Miraç Gecesi münasebetiyle rahmet yüklü esintileri yeniden hissedecek olmanın heyecanını yaşayacağız. Ancak bugün, miracın şâhidi olan ilk kıblemiz Mescid-i Aksâ mahzun. Tevhidin beşiği, emin belde Kudüs işgal altında. Gazze kan ağlıyor. Siyonist işgalci zalimler, tüm dünyanın gözü önünde Filistinli kardeşlerimize soykırım uyguluyor. Onları açlık ve susuzluğa mahkûm bırakarak vatanlarından göç etmeye zorluyorlar. İmkânsızlıklar altında hastanelerde tedavi gören hastaları dahi zalimce katlediyor. Çadırları dahi yakıyor, onlara hiçbir şekilde hayat hakkı tanımıyor.
Peygamber Efendimiz (s.a.s), yüreğimizin Kudüs ve Mescid-i Aksâ ile çarpmasını, her daim oraya sahip çıkmamızı emretmiştir. [Ebû Dâvûd, Salât, 14.] Öyleyse kardeşlerimize verdiğimiz maddi ve manevi desteğimizi sürdürelim. Zalimlere ve destekçilerine karşı boykota devam edelim. Dualarımızı kardeşlerimizden eksik etmeyelim.