HABER MERKEZİ – Yılmaz Erdoğan, Sine Çakır ve Rıdvan Dilmen’in sunduğu ‘Hayatın Not Defteri’ programına konuk oldu. Yılmaz Erdoğan, tiyatroya başlama hikayesini şu sözlerle anlattı: Futbolu bırakıp sanatla ilgilenmeye başlayınca üzülmüştüm. Çünkü aslında İstanbul’a geldiğimde futbol hayatım devam ediyordu. DSİ Spor ile de idmanlara çıkmaya başlamıştım. O ara ‘Nöbetçi Tiyatro’ oyuncu ilanını gördüm. Tiyatro başlayınca da hepsine gitmek için otobüs biletim bile yoktu. Aslında İstanbul’a inşaat mühendisliği okumak için gelmiştim. Tiyatro için inşaat mühendisliğini bıraktığım için babam bana kızmıştı. Tiyatroya karşı değildi, okulu bırakmama kızmıştı. İnsanın ilk mücadelesi babasıyla. İlk ona göstermek istiyorsun kendini. ‘Sen Hiç Ateş Böceği Gördün Mü?’ oyununa kadar babam, beni hiç övmedi.
İNCİ TANELERİ’NİN ADINI DEĞİŞTİRDİ
Yılmaz Erdoğan, “İnci Taneleri”nin isminin çıkış hikâyesini anlatırken isim değişikliği ile ilgili de bilgi verdi. Erdoğan, “Bir yazarlık atölyesi yapıyordum. Orada ‘Senaryolarınızın isimleri neden bu kadar kötü’ başlığına çalışıyorduk. Türkiye’de projelere verilen isimleri pek beğenmem. Atölyedeki çocuklar, yazdıklarına isim koymamıştı. Bu sefer ‘Size isim vereceğim, üzerine yazın’ dedim. Biri ‘Kardeş Kıyameti’ydi. Bu ismi beğendim. ‘İnci Taneleri’nin adı da ‘Kardeş Kıyameti’ olacaktı. Maalasef 6 Şubat deprem kıyametini yaşayınca o kelime benim murat etmediğim bir yere gitti. O kelime bana başka şeyler hatırlattı. Daha ışıl ışıl bir isim olsun istedim. İnciler dökülünce hikâyeden ‘İnci Taneleri’ oldu.” ifadelerini kullandı.
Yılmaz Erdoğan, Kanal D’de yayınlanan “İnci Taneleri”nde Hazar Ergüçlü’nün Dilber rolündeki dans sahneleri hakkında, “Hazar dans işini de oyuncu olarak ele alıyor. Hayatında öyle dans etmişliği de yoktu. İyi oyuncuysanız ve karakter de güzelse güzel olur. Hazar’ın dans sahneleri benim de seyircinin de dinlendiği yer.” dedi.
Sanatçı, “Dans sahnelerini çekmek uzun sürüyor mu?” sorusuna ise şu yanıtı verdi: “Tabii kızlar için çok uzun sürüyor. Provasını yapıyorlar. O topuklu ayakkabılar gerçekten bir çile. Ama kızlar çok yoruluyorlar özellikle Hazar.”
İNZİVAYA ÇEKİLMEDİM
Yılmaz Erdoğan, “Köyceğiz’e gitmemin nedeni İstanbul’daki hayatımın bir AVM’de kahve içmek, trafikte beklemek ve eve dönmek olduğunu anladığımdandır. Orada plato kurduk. İşi de oraya götürdüm. İnziva lafı var; öyle bir şey yok. Tam tersi daha çok çalışıyoruz. Bir de tarla işi var oralarda. Buğdaydan susama kadar her şeyi ekiyoruz. Çiftlik işlerini büyütüp spor kulübüyle birbirine bağlamak niyetindeyim” açıklamasında bulundu.
Yılmaz Erdoğan, Muğla’nın Köyceğiz köyünde Düşbelen Spor Kulübü’nü kurduklarını söyledi ve ekledi: Caner Erkin ve Şükran Ovalı, yönetim kurulunda. Resmi ligde de oynuyoruz. Köy okullarının bahçelerinden çocukları keşfettik. Teknik direktörlük kursuna gitmek için Rıdvan Dilmen’den bilgi aldım.
More Stories
Alişan kızının doğum gününü kutladı! ‘Hep böyle olacak biliyorum’
700 bölümdür devam eden efsane
Paris’e damga vurdular